HİTİTLERİN YAŞAYAN HİKAYELERİ

Hazırlayan: Damla DALGIÇ

Hitit İmparatorluğu, MÖ 17. yüzyılın sonlarından MÖ 12. yüzyılın sonlarına kadar Anadolu’da varlıklarını sürdürmüş kadim bir medeniyettir. Hititler taş işçiliğinin önemli örneklerini vermişlerdir. Genellikle sur duvarları ve şehir kapıları gibi anıtsal yapıların yüzeylerinde yer alan kabartmalara özellikle Boğazköy, Alacahöyük, Yazılıkaya ve Karatepe’de rastlanır. Hititlerden geriye kalan bu kabartmalar onların hikayelerinden kesitleri de günümüze taşır. Bu hikayeler antik zamanların bilinmeyenlerinin ötesinde değişen dönemlere, inançlara ve coğrafyalara rağmen değişmeyen anları gözler önüne serer. Bugün bile tanıdık gelen bu hikayeler yaşamların hep aynı yaşamlar olduğunu gösterir. Sergide yer alan kabartmalar coşkuların, heyecanların, sevginin paylaşıldığı basit anların ve inancın değişmeyen öykülerini anlatır. Hititler, bu evrensel insanlık hikayelerini sade ve soyut sayılabilecek bir üslupla taş duvarların üstünde yüzlerce yıldır yaşatmaya devam ediyor.

GNT_AG_026

Hayat Ağacı Kabartması, Bazalt, MÖ 8. Yüzyıl, Sakçagözü

Envanter No: GNT.AG.026


Hayat kavramı Hititler için pek çok kültürde olduğu gibi bir ağaçla ilişkilendirilir ve ağaçların tıpkı köklerinden ve dallarından oluşması gibi bir hayat birleşen hikayelerden meydana gelir.

Ziyafet Kabartması, Bazalt, MÖ 8. Yüzyıl, Karatepe

Envanter No: GNT_D12_misc_014


GNT_AG_058

Müzisyenlerle Bir Ziyafet Kabartması, Bazalt, MÖ 8. Yüzyıl, Karatepe’deki Kuzey Kapısının Doğu Duvarı

Envanter No: GNT.AG.058


GNT_S03_28_phg_01

Zincirlideki Lut Çalan Müzisyen Kabartması, Bazalt, Demir Çağı (MÖ 1200 – 500), Berlin Pergamon Müzesi

Envanter No: GNT.S03.28.phg.01


Kılıç Yutucusu ve Akrabotlar Kabartması, Bazalt, MÖ 14. Yüzyıl, Alacahöyük

Envanter No: GNT.D09.02.ngv.27


Tadını bilemeyeceğiniz yemekleri, duyamayacağınız müzikleri ve sonunu göremeyeceğiniz sihir numaralarını gösteren bu kabartmalar coşku dolu eğlencelerin hikayelerini anlatır. Bu ziyafetleri gücünü ve ülkesindeki bereketi göstermek için düzenleyen imparatorun kendiyle ne kadar gurur duyduğunu, yiyecek taşıyan çocuğun kaç kere tembihlendiğini, müzisyenlerin kaç kere ritmi kaçırdığını ve illüzyonistlerin kaç kere prova yaptığını bilmek imkansız olsa da o insanların heyecanlarını hissetmek mümkün.

Bir Şarap Tüccarının ve Eşinin Mezar Taşı, Bazalt, MÖ 1600 – 1178, Adana Arkeoloji Müzesi

Envanter No: GNT.16.07.sld.05


Tarhuntivastis ve Eşi Azinis’in Mezar Taşı, Bazalt, MÖ 9. Yüzyılın Başları, İstanbul Arkeoloji Müzesi

Envanter No: GNT.S17.19.phg.01


Araras’ın Çocuklarının Kabartması, Bazalt, MÖ 8. Yüzyıl, Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesi

Envanter No: GNT.S13.15.phg.07


Tarhunpiyas’ın Mezar Taşı, Bazalt, MÖ 8. Yüzyıl, Kahramanmaraş Müzesi

Envanter No: GNT.S17.18.phg.02


GNT_S13_15_phg_06

Tuvarsa’yı Kucağında Tutan Bir Kadın, Bazalt, MÖ 8. Yüzyıl, Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesi

Envanter No: GNT.S13.15.phg.06


Çocuğunu Emziren Kadın Kabartması, Bazalt, MÖ 12. Yüzyıl, Karatepe’deki Kuzey Kapısının Batı Duvarı

Envanter No: GNT.S20.09.phg.01


Elinde İğ Tutan Bir Kadını ve Kız Çocuğunu Betimleyen Mezar Taşı, Bazalt, MÖ 9. Yüzyıl, İstanbul Arkeoloji Müzeleri

Envanter No: GNT.S17.19.phg.02


Arami Rahip Si Gabbor’un Cenaze Ziyafeti Kabartması, Bazalt, MÖ 7. Yüzyıl, Paris Louvre Müzesi

Envanter No: GNT.D09.11.ngv.01


Eşlerin birbirleriyle olan ilişkilerini ve annelerle çocukları arasındaki özel anları gösteren bu kabartmalar çoğunlukla mezar taşlarında saklanan ve değişmeden kalan sevgi hikayelerini günümüze taşır. Çocukların oyun oynaması kadar sıradan olan bu anlar birilerinin hayatının en değerli özeti olarak görülmüş ve ölümlerinin ardından yaşamaya devam etmesi istenmiştir.

Kral Sulumeli’nin Fırtına Tanrısı’na Sunusunu Betimleyen Kabartma, Bazalt, Demir Çağı (MÖ 1200 – 500), Aslantepe

Envanter No: GNT.S17.12.phg.02


GNT_AG_003

Adak Taşıyan Kadınların Geçit Töreni Kabartması, Bazalt, Demir Çağı (MÖ 1200 – 500), Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesi

Envanter No: GNT.AG.003


Bin tanrılı bir dini benimseyen Hititler için inançları her hikayenin önemli bir parçasıdır ve inanan her insan gibi inançlarını çeşitli şekillerde somutlaştırarak göstermek ve güçlendirmek istemişlerdir. Fırtınalardan korunmak ve toprağın bereketini arttırmak için tanrılara adaklarda bulunmuşlardır. Hitit imparatorları inançlarını gelecek nesillere aktarabilmek ve tanrıların lütfunu kazanabilmek için bu kabartmaları yaptırtmışlardır. Bu aynı zamanda dini otoritelerini ve güçlerini göstermek için etkileyici bir yoldu.

Denizciler Kabartması, Bazalt, Demir Çağı (MÖ 1200 – 500), Karatepe

Envanter No: GNT.S20.27.sld.02


Aslan Avı Kabartması, Kireç Taşı, MÖ 11 -10. Yüzyıl, Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesi

Envanter No: GNT.AG.031


Bazı hikayeler gerçekliğe kesin bir bağlılığı gerektirmez ve Hititlerin hikayeleri de bir istisna değildir. Kocaman balıkların olduğu bir denizde yelken açılması ve adeta insan edasıyla ön ayaklarını havaya kaldırıp korkuyla bağıran bir aslanı gösteren bu kabartmalar abartıyla süslenmiş öyküleri anlatır. Ancak bu hikayeler onların yaşatmak istedikleri hikayelerdir ve anlatıcı olarak izleyicileri neye inandırmak isterlerse ona inandırırlar.